15 Kasım 2013 Cuma

Güvenli motosiklet sürüş teknikleri

Motora binmeden önce hızlı bir kontrolden geçirmek her zaman tavsiye edilen bir şeydir. Burada kontrol edilecek bölümler; Tekerler (lastik, jant ve frenlerle birlikte), Kumandalar (Lamba ve diğer elektrik aksamı), Yağ (Zincir ve motor) olmalıdır. Seyahat arasında bile olsa en azından lastiklere arada bir bakmakta fayda vardır, nede olsa hayatınızı onlara emanet edeceksiniz. Ben birkaç kez lastiklerimden çivi çıkardım, hem de daha lastiği patlatmadan önce. Birkaç kez de gevşek tapalar keşfettim. Bu sadece birkaç saniyemi aldı ama görmeseydim sonuçları çok acı olabilirdi.

   Peki ya diğer hayati parça? Motoru çalıştırmadan önce motorcuyu da kontrol ediyor musunuz? Durup da motorunuz kadar kendinizin de hazır olmadığınıza bakıyor musunuz? Motosiklet kazalarında mekanik problemlerin payı çok azdır. Öte yandan sürüş hataları çoğu motosiklet kazasının sebebidir ve pek çok diğer kazaya da katkıda bulunur.
Motosiklet sürüşteki insan faktörü hakkında birkaç kitap yazılabilir (ki yazılmıştır). Ancak bu kadar önem verilmesine rağmen, biz motorcular hala kaza araştırmacılarını hayrete düşürecek şeyler yapmaya devam ediyoruz. Birkaç genel sorun şöyle sıralanabilir.

   Kaza yapma hazırlıkları içindeki en popüler davranış birkaç içki içmektir. Ölümcül kazaların yarısından biraz fazlasında motosiklet sürücüsünün alkollü olduğu görülmüştür. Uçak pilotlarının içki içtikten 8 saat sonra uçmalarına izni verilir. Her ne kadar motosiklet kullanmak uçak kullanmak kadar karmaşık kararlar gerektirmese de, pilotlar pek ender olarak bir motorcu kadar ani tepkiler vermek zorunda kalırlar. Bir uşağın önünden bir aracın sola kırması pek görülmez. Yine de çoğu motosiklet sürücüsü birkaç biradan sonra eve gitmeyi sıradan bir iş olarak görür.

   Yasadışı haplar da etkenlerden biridir ama bunları kullanan insanların bu tür yazılar okuduğunu zaten sanmıyorum. Ya yasal ilaçlar? Nezle ve grip ilaçlarından azıları herhangi bir araç sürücünün dikkatini dağıtacak etkiler yapabilir. Aldığınız ilacın etkilerini bilmekle yükümlüsünüz. Eğer grip için bir ilaç aldıysanız, doktoru dinleyip yatakta kalmanız için bir sebebiniz daha var demektir.

   Kafanızı kimyasallarla bulandırmanın başka yolları da vardır, mesela eldivensiz ve maskesiz olarak güçlü solvent’ler ile temizlik yapmak gibi. Kapalı bir garajda motor çalışır vaziyette durmak da olabilir. Açık havada bile kafayı tutmanız mümkün. Yüksek bir dağ tepesindeki bir ormanlık alanda geçireceğiniz birkaç saatte alacağınız aşırı dozda oksijen de kafanızı bulandıracaktır, üstelik bunu ilk viraja kadar fark etmeyebilirsiniz de.

   Sadece motosiklet kullanmak bile sorun olabilir. Bazen herkesin motosiklet üzerinde saatler geçirmeye alışık olmadığını unuturum. Birkaç yıl önce bize bir gezide katılan arkadaşım uyuyakaldı ve yol kenarındaki bir çite girdi. Vücudunuzun kaldırmayacağı programlar yapmayın.
Motosikler üzerinde geçen uzun günler tahmin ettiğinizden daha yorucu olabilir. Aynı şekilde oturmanın getirdiği yorgunluğun dışında rüzgar basıncı, titreşim ve zaman zaman gelen adrenalin yükselmesi de yorgunluğunuzu artırır. Çarpıp geçen rüzgar da sizi yıpratır. Normalden daha önce susuzluk hissedersiniz. Rüzgarın sesi de çok yıpratıcıdır ama yine de ancak çok azımız buna önlem alırız. Yüksek bir ön cam, iyi kalite bir kask ve kulak tıkaçları gürültüyü kesecektir. Aynı şekilde sessiz bir egzoz da öyle.

   Eğer önünüzdeki yaz için uzun bir seyahat planlıyorsanız buna iki üç kala hazırlıklara başlayın, işe motorla gidin ve her defasında biraz daha uzun haftasonu sürüşleri yapın. İlk gününüz için uzun bir sürüş planlamayın. İkinci ve üçüncü günler büyük ihtimalle en uzun mesafeleri yapabileceğıniz günler olacaktır. Bundan sonrasında ise gittikçe daha yorgun olacaksınız tabi eğer birkaç gün dinlenmeyecekseniz. Seyahat boyunca hafif kahvaltılar ve öğle yemekleri yiyin ki uykunuz gelmesin, molaları da aksatmayın. Daha susamadan su için. Grup sürüşü yapıyorsanız planlarınız daha da hafif olmalıdır. Hep birlikte programın üzerinden geçmeli ve yorulan ya da daha fazla süremeyecek olanları tolere edebilecek şekilde hazırlıklı olmalısınız. Bir motorcunun problemi tüm grup için tehlike yaratır.

   Bir kazasını anlatan arkadaşım şöyle demişti “Yaptığım ilk hata kızmaktı”. Sinir ve korku gibi hislerin motosiklette yeri yoktur. Stres de bu kategoriye girer. Eğer sürüş esnasında kalp atışınızı hızlandıracak bir olay olursa kenara çekin ve sakinleşin. Sinirinizi boşaltmak uğruna hayatınızı riske atmayın. Ailenizi düşünün ya da kendi kendinize bir iki espri yapın. Eğer stresliyseniz motora binmeden önce sakinleştiğinizden emin olun.

   Aslında araba da kullanamayın. Motor kullanamayacak durumdaysam ondan beş kat daha ağır ve çok daha az manevra kabiliyeti olan bir aracı da kullanmama gerekir. Üstelik bununla etrafa verebileceğim zarar çok daha büyük olur. Maalesef çoğu kişi böyle düşünmez.

   Herneyse motosikletinizi çalıştırmadan önce gidonu seleye bağlayan somunun fazla sıkı ya da gevşek olmadığına dikkat edin.

Motosiklet Güvenlik 2: Şeritte Konumlanma
   Güvenliğin başlangıç noktası motosikletinizi şeridin neresinde kullandığınızla başlar. Şeritte doğru konumlanma size görünürlük, kaçış rotaları ve daha uzun reaksiyon süresi sağlar.

   Motosiklet sürücüleri genelde trafik haberlerini duymazlar.
Günümüz trafiğinde her yerde bir sıkışıklık görülmektedir, hepsinden uzaklaşmak için çıktığınız bir hafta sonu motosiklet kaçamağında bile. Önünüzdekiyle bıraktığınız takip mesafesinin arasına giren pek çok sürücü görürsünüz ve güvenlik mesafesini bırakmaya ne kadar uğraşırsanız araya girn de o kadar çok sürücü olacaktır. Bazen trafikte geri gittiğinizi bile hissedebilirsiniz!

   Normal reaksiyon takip mesafenizi düşürmek olacaktır, ki herkes de bunu yapar. İşte bu şekilde otoyollarda 100km/h ile giderken aralarında bir arabalık bile mesafe olmayan araç selleri oluşur.
Bilinçli motosiklet sürücüsü için bu tehlikeli olabilecek sıkıntılı durumla baş etmenin yolları vardır. Her şey kendinizi ileride neler olduğunu görebilecek şekilde konumlamanızla başlar.

Gözünüzle Gördüğünüz Başınıza Gelir

   Motosiklet üzerindeyken arabalara karşı sadece iki stratejik avantajınız vardır, daha rahat bir görüş ve hacminiz. Motosikletlerin arabalardan daha çabuk duracağı ya da daha iyi manevra yapacağı efsanelerine inanmayın. Bu en iyi şartlar altında ve bir spor motosiklet için geçerli olabilir ama trafiğin içinde cruiser ile gezen pek çok insana için geçerli değildir. Burada tek seçeneğiniz var olan avantajlarınıza odaklanmaktır.
Motosiklet üzerindeyken en önemli bilgi kaynağınız gözlerinizdir. Diğer duyularınızdan gelen bilgi çok azdır. Kaza araştırmalarından öğrendiğimiz kadarıyla, karşılaşacağınız tehlikelerin büyük bir çoğunluğu tam karşınızdan gelecektir. Önünüzdeki yol, gideceğiniz yönü göstermektedir. Bu yüzden bu yöne yoğunlaşmakta fayda vardır.

Daha Az Sıkıntılı Şerit

  Şehiriçi yollarda en iyi stratejik konumunuz; sola dönmesi muhtemel araçlarla aranızda bıraktığınız mümkün olan en fazla mesafe, muhtemel yol kenarı engellerine çarpmamak için yolun en sağı ile aranızda bıraktığınız yeterli miktarda mesafe ve önünüzdeki trafiği görebilme ile ilgilidir. Çok şeritli yollarda bunun anlamı sağ şeridin sol yarısı olarak tarif edilebilir.

   Sürüş stilinize bağlı olarak, klasik sağ şerit pozisyonu size rahat geliyor olabilir. Agresif sürücüler genelde sol şeritte herkesin önünde giderler. Bu kabul edilebilir, tabi eğer her zaman karşılaşabileceğiniz sola-dönecek-araç ile aranızdaki mesafenin kısa olduğunun farkında olduğunuz sürece. Bu yakınlık tepki seçeneklerinizi azaltır, hatta belki toptan ortadan kaldırır. Çoğu ölümcül sola-dönen-araç durumlarında frenleme son çarenizdir, kıvırma ihtimali ise hiç yoktur.

   En iyisi yanlış yerde yanlış zamanda olmamaktır. Bunu becermenin yolu ileride trafiği iyi analiz etmek ve olması muhtemel çatışmaları öngörebilmekten geçer. Sizi bu tür çatışmaların dışında tutacak yer ve zamanda bulunmaya çalışın. Bunu yapmanızın yolu da ilerinizdeki trafiğe odaklanmaktır.

Çatışmalardan Kaçınma

   Otobanda karşılaşacağınız sorunlar normal şehirlerarası yollardan farklıdır. En büyük fark karşıdan gelen ya da yolu diklemesine geçen bir trafiğin (normal şartlar altında) olmamasıdır. Bu tür yollardaki tehlikeler genelde yolun sağ tarafında görülür yani otobana giriş ve çıkış noktalarında. Eğer otoyolu terk etmiyorsanız bu bölgelerden uzak durun.

   Belli bir sürate erişmiş ve orta-ağır trafikte ilerliyorsanız, olunabilecek en iyi yer sol şerittir. Bu şeritte her yönden gelebilecek trafik çatışmalarının dışında kalırsınız. Sol şeritteyseniz sol taraftan gelecek tehlikelerden korunmuş durumdasınızdır, dikkat etmeniz gereken bölge sayısında bir azalma demektir bu. Daha az sıkışık trafikte ise kendinizi trafiğin akışına bırakın. En temel ve en az dikkat edilen kuralı uygulayın – sollama dışında sağ şeritte kalın.

Sıkışık Trafik

   Trafik ağırlaştıkça ve takip mesafeleri kısaldıkça şerit içi konumlanma taktiklerinizi devreye sokun. Görünü olma kuralını hatırlayın. Sol şeridin sağ yarısında olmak, ilerideki trafiği görebilmek açısından sizin için en uygun yerdir. Böylece olabilecekleri tahmin edip karmaşadan uzak kalabilirsiniz. Bu şeritteyken önünüzdeki araca biraz daha yakın gidebilirsiniz. Takip mesafenizden biraz ödün vermeniz bir tehlike yaratmaz çünkü yolun çok daha ilerisindeki değişimlere tepki verebiliyor durumdasınızdır. Eğer sol şeridin sol yarısında olsaydınız ilerideki yolun daha azını görebilecektiniz.

   Bulunduğunuz şeridin soluna ne kadar yaklaşırsanız ileriyi de o kadar az görebilirsiniz. İleri görüşünüz tamamen önünüzdeki araca bağlıdır. Özellikle yollarda giderek artan jip ve kamyonetleri göz önünde bulundurursanız, klasik şeridin-ortası pozisyonu daha da engellenmiş bir görüş sunmaktadır. Bu tür büyük araçlar görüşünüz için önemli bir engeldir ve arkalarından seyrederken özellikle dikkat etmek gerekir.

  İleriyi görüşünüzü artırarak önünüzde oluşan değişiklikleri daha iyi görebilirsiniz ve böylece farklı durumları tahmin etmeniz ve gerekli önlemleri almanız kolaylaşır. Önünüzdeki fren lambalarını ve şerit değişimlerini erkenden görebileceğiniz için etrafınızdaki herkesten daha önce tepki verebileceksiniz.

   Tabi ki ileriyi daha iyi görmek adına takip mesafenizden fedakarlık yaptığınız zaman gördüklerinize çok çabuk tepki vermeniz gerekir aksi halde bunun bir faydasını göremezsiniz. Ayrıca bu tür yakın takip yaptığınız zaman sizi sıkıştırmak isteyen ya da dikkate almayan sürücüler de biraz daha geri duracaktır.

Güvenli Sürüş

  Güvenli sürüş ile ilgili önemli bir üçlüden bahsedeceğiz, “azalt, ayır ve fedakarlık yap”. Tehlikeyle karşılaşmadan önce alınan tedbirlerin amacı bu üçlü ile açıklanabilir; size zararı olabilecek bir potansiyel tehlikeyle karşılaşma ihtimalini azaltmak, iki ya da daha fazla tehlikeyi yer ve zaman olarak birbirinden ayırmak (aynı anda iki tehlikeyle karşılaşmamak) ve bu ikisinin mümkün olmadığı durumlarda fedakarlık yaparak tehlike potansiyelini azaltacak bir yol izlemek ya da bir tedbir almak gerekir.

  Şeridin sağ yanında sürmek size sola doğru bir güvenlik bölgesi sağlar. Ayrıca bu şekilde sizi sağınızdan sıkıştırmak isteyen sürücüleri de engellemiş olursunuz. Son olarak da, eğer trafik aniden durursa fazladan fren mesafesi için şerit aralarını kullanabilecek bir yerde olursunuz. Ayrıca ileride şerit balıklarını da arkanızdan gelen ve aniden duran trafiğe uyum sağlayamayıp size çarpmak üzere olan bir araçtan kurtulmak için de kullanabilirsiniz. Siz bu şerit pozisyonunda zaten yolun yarısından çekilmiş durumdasınız, bırakın bir başkası sandviçin arasında kalsın.

   Yukarıdakileri uygularken her zaman aklınızda olması gereken şey, trafiğin dinamik olduğu ve sürekli durum değiştirebileceği olmalıdır. Sizin tepkileriniz de değişen yol şartlarına göre farklılık göstermelidir. Sıkışık trafikle ilgili bu stratejiler, her sürüşte aklınızda olması gereken geniş strateji ve manevra repertuarının küçük bir parçasıdır. Bunları şerit konumlama teknikleriyle birleştirerek Yol Savaşçısı rütbesine yükseleceksiniz!       


kanuni.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder